Türkiye’den Kosova’ya yapılacak olan yolculukların ardından, uluslar arası alanda uçakla 1 saat 40 dakikalık yolculuğun ardından, farklı bir zaman dilimine geçilmiş oluyor. Kosova’ya indiğinizde saatiniz olması gerektiğinden bir saat geride gösterilecektir. Bunun temel sebebi ise Kosova Türkiye ile saat farkı açısından bir saatlik bir farka sahip olmasıdır. Belgrad zaman dilimini kullanan Kosova’nın, İstanbul zaman dilimini kullanan Türkiye ile arasındaki ülke saati farkı 1 saattir.
İstanbul’da saat 15:00’da uçağa bindiğiniz taktirde ortalama 1 saat 40 dakikalık bir yolculuğun ardından TSİ 16:40’da Priştine’de oluyorsunuz. İstanbul’dan çıkan yolcuların Priştine’de indiklerinde Priştine saatiyle 15:40’da orada olduklarını görmeleri son derece normaldir. Otomatik zaman dilimi belirleme işlemi gerçekleştiren akıllı telefonlar, bulunduğunuz ülkeye uygun şekilde saatinizin otomatik ayarlanmasını sağlıyorlar.
Priştine ile İstanbul Saat Farkı
Kosova’nın başkenti Priştine’nin İstanbul ile olan saat farkı sayesinde, Türkiye’de akrabaları bulunan bireylerin Kosova’da onlarla uzun bir süre farkı olmadan iletişime geçmesi mümkün oluyor. İstanbul ile Kosova’nın başkenti olan Priştine’nin zaman dilimleri birbirinden farklıdır. Kosova’da, Avrupa genelinde sıkça kullanılan, Türkiye’den tam olarak bir saat geri olacak şekilde saat belirlenmiştir. Kosova Türkiye ile saat farkı açısından sadece 1 saatlik bir farka sahiptir. Kosova’nın başkenti Priştine’de saat 15:00 olduğu taktirde, İstanbul’da saat 16:00 olacaktır. Tam olarak bir saatlik bir zaman farkı bulunduğu için, özellikle Kosova’ya gidilen ilk günde bu farkın dikkate alınması gerekiyor. Ancak bu sayede herhangi bir yere geç kalmaz ve ülkede kendi zaman dilimine uygun şekilde girişimlerde bulunursunuz.
Çalışmak, seyahat veya iş görüşmesi amacıyla farklı zaman dilimlerine sahip olan ülkelere gittiğiniz taktirde telefonunuzda mutlaka otomatik saat özelliğini açmalısınız. Bu sayede zaman dilimi olarak İstanbul’un dilimi değil, direkt olarak Kosova’nın Belgrad’a ait olan zaman diliminden yararlanılması mümkün olacaktır. Kosova’da özellikle herkes tarafından Belgrad’ın zaman diliminin kullanılması, aynı düzlemde olan diğer bölgelerde de aynı saatin oluşmasını sağlıyor. Türkiye’nin bulunduğu düzlem itibariyle Avrupa’da Belgrad zaman diliminden bir saat ilerine olması sağlanıyor. Uluslar arası alanda seyahat ettiğiniz taktirde, akıllı telefonunuz direkt olarak gittiğiniz bölgenin saatine uygun hale gelecektir.
Eurostar Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı ile görüştüğünüz taktirde saat, namaz vakitleri, bayramlar, tatiller, para birimi, ülkenin özel değerleri ve dikkat etmeniz gereken her şey hakkında bilgi alabilirsiniz. Bunlar arasında özellikle zamanla ilgili bir problem yaşamamanız için zaman aralığının Belgrad olduğu fakat Türkiye’de İstanbul olarak belirlendiği açıklanıyor. Uzmanla yapacağınız görüşmede tüm belgeleri hazırlayabilir ve seyahatiniz ve Kosova’da konaklama sürecinizle ilgili bir problem yaşamamış olursunuz. Türkiye’den Kosova’ya gidecek olan herkes için gerekli olan her türlü açıklamanın yapılıyor olması sayesinde, Kosova Türkiye ile saat farkı detayı dahi sorun oluşturmayacaktır.
Priştine Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler
Priştine, Kosova Cumhuriyeti’nin başkentidir. Aynı zamanda güney Sırbistan’ın en kalabalık şehri ve Balkanlar’ın en kalabalık şehridir. Sonuç olarak, bazı insanlar Priştine’den ‘Balkanların kalbi’ olarak söz ediyor. ‘Kosova’ adı Yunanca ‘yol’ kelimesinden türetilmiştir ve bu isim, Priştine’nin zengin bir mozaik oluşturmak için farklı kültürlerden gelen gelenekleri iç içe geçirme yöntemini uygun bir şekilde tanımlar.
Priştine’nin coğrafi konumu onu bir ulaşım merkezi haline getiriyor. Şehir, Avrupa, Orta Doğu ve Türkiye arasında önemli bir güzergah üzerinde yer almaktadır. Priştine, ekonomik bir merkez olmasının yanı sıra stratejik konumu nedeniyle askeri bir merkezdir. Güneydoğu Avrupa’daki NATO kuvvetleri için bir askeri karargah olarak hizmet veriyor ve uluslararası askeri konferanslara ev sahipliği yapıyor. Havalimanı, onu Avrupa ve Asya’nın tüm bölgelerine bağlayarak politikacıların, işadamlarının ve turistlerin dünyanın her yerinde dolaşmasını kolaylaştırıyor.
Priştine’nin çeşitliliği onu kültürel bir hazine haline getiriyor. Priştine’nin nüfusu, büyüklüğüne göre diğer şehirlere kıyasla oldukça düşük. Ancak bu, çok çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmasını engellemez. Her mahalle İslam, Musevilik ve Hristiyanlık gibi belirli dinlere yönelik kendi festivallerine ev sahipliği yapıyor. Ek olarak, dünyadaki her milletten temsilcilerin katıldığı etnik festivaller var. Priştine’nin dünya kültüründeki merkezi konumu, dünyanın her yerinden insanların, o ya da bu şekilde benzersiz gelenek karışımını deneyimlemelerine olanak tanır.
‘Balkanlar’ın kalbi’ olarak bilinmesine rağmen Priştine siyasi anlaşmazlıklarıyla da tanınıyor. Şehir, Kosova’nın yasama ve yürütme organına ev sahipliği yapıyor. Bu, ilişkileri gergin iki komşu ülke olan Kosova ve Sırbistan’dan gelenler arasında düşmanlığa yol açabilir. Bu bazen ayrılıkçı grupların Kosova’yı Sırbistan’dan ayırmaya çalışmasıyla şiddete dönüşebilir ve bu da ayaklanmalarda bazı yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açmıştır. Daha da kötüsü, her iki ülkeden de hizipler, ülkeyi olabildiğince istikrarsızlaştırmak için hükümet binalarına yönelik terör eylemlerine giriştiler.
Merkezi konumu, çeşitliliği ve çatışma tarihi göz önüne alındığında, Priştine dünya kültürünün özünü özetlemektedir. Farklı kültürü, dünyanın her yerinden insanları festivallerini ve hükümet merkezlerini deneyimlemeye çekiyor. Coğrafi konumu onu bir ulaşım merkezi haline getirerek insanların şehrin çeşitli yerlerini dolaşmasını ve ziyaret etmesini kolaylaştırır. Ve siyasi anlaşmazlığı ülke içinde ölümlere ve istikrarsızlığa yol açarak dünya kültürünün Priştine’de ne kadar kolay erişilebilir olabileceğini gösteriyor.
Kosova ve Türkiye İlişkileri
Eskiden Kosova-Yugoslavya olarak bilinen Kosova Cumhuriyeti (veya Arnavutça Kosovë), güneydoğu Avrupa’da büyük ölçüde Müslüman bir bölgedir. Aynı zamanda Avrupa’nın en kalabalık Müslüman çoğunluklu ülkesidir. Şu anda Kosova bağımsız bir devlettir, ancak hala Birleşmiş Milletler’e tam üyelik kazanmaya çalışıyor. Son yıllarda Kosova, insan kaçakçılığını ihmal ettiği ve vatandaşları arasında radikalizme tolerans gösterdiği iddiasıyla sert bir inceleme altına alındı. Hem Arnavut hem de Sırp halkları, kendi bölgelerindeki azınlıklara nasıl davrandıklarını doğrudan etkileyen yönetim ve özerklik konusunda iç çekişmelerle mücadele ediyor. Bu yazıda, bölgenin mevcut durumunun ve istikrara nasıl doğru ilerlediğinin daha iyi anlaşılmasına yol açan tarihi, siyasi ve sosyo-ekonomik temelleri inceleyeceğim.
Hem Kosova hem de Türkiye, bölgeyle tarihi bağları var. Balkanlar, yüzyıllardır Hristiyanlığın bir parçasıydı ve her ikisi de BM’ye tam üyelik statüsü kazanmaya çalışıyor. İki ülkenin ayrıca güçlü ekonomik bağları var; Türkiye, Kosova’nın en büyük ticaret ortağı ve yatırımcısıdır. Ayrıca, Türkiye, 2008 yılında kendi kendini yöneten bir varlık olarak başlangıcından bu yana Kosova’ya önemli miktarda parasal yardım sağlamıştır. Ayrıca, Kosova’nın kendisini istikrarlı ve egemen bir ulus olarak kurmasına yardımcı olmak için eğitim tatbikatları, malzeme tedarikleri ve stratejik tavsiyeler yoluyla askeri destek sağlamıştır. Ayrıca, her iki ülke de her iki bölgede de ekonomik büyümeyi ve eğitim gelişimini destekleyen kültürel alışverişleri ve akademik ortaklıkları teşvik ediyor.
Kosova, on yıllık bir savaşın ardından 2008 yılında Sırbistan’dan tam bağımsızlık kazanmayı başardı. O zamandan beri, iç radikalizm ve insan kaçakçılığı konularının ihmali ile mücadele ederken, kendisini Güneydoğu Avrupa için bir ekonomik merkez olarak kurmaya çalıştı. Türk işadamları, ülkenin bağımsızlığından bu yana dükkan açmak ve büyüyen ekonomik sektöre katılmak için Kosova’ya akın etti. Türk yatırımcılar, Avrupa Birliği (AB) içinde vergi indirimleri ararken hükümetin finansal istikrarını teşvik etmek için de büyük miktarlarda devlet tahvili satın aldı.
Uluslararası ilişkileri değerlendirirken coğrafya veya tarihi bağların yanı sıra birçok faktörü de göz önünde bulundurmak gerekir. Ülkeler, gerektiğinde ekonomik yardım sağlarken birbirlerinin egemenliğine saygı göstermelidir. Bu itibarla Türk hükümetinin Kosova hükümetine mali ve lojistik açıdan destek verdiğini belirtmek gerekir. Bunu, askeri tatbikatlar sırasında Kosovalı müttefiklerinin uçaklarının inmesi için askeri üsler sağlayarak yapıyor. Ek olarak, her iki ülke arasında üst düzey siyasi toplantılar, ikili ilişkileri ve toprak anlaşmazlıkları veya kendi sınırlarının her iki tarafında faaliyet gösteren terörist gruplar gibi güvenlik sorunlarını tartışmak için yıllık olarak gerçekleşir.
Küreselleşme nedeniyle uluslararası ilişkiler değişmeye devam ederken, hükümetler vatandaşlarının çıkarlarını korumak için proaktif kalmalıdır. Bu, vatandaşlarınızın kültürel, ekonomik ve tarihsel olarak nereden geldiklerini anlamak ve böylece onları nerede yaşarlarsa yaşasınlar en iyi şekilde destekleyebilmeniz anlamına gelir. Ayrıca, diğer kültürlerle olumlu siyasi ilişkiler sürdürmek, nüfusunuzla farklı geçmişlerden gelenler arasında güven oluşturmaya yardımcı olur. Bu, ülkenizin gerektiğinde uygun kanun yaptırımlarına ve vatandaşlarınızın ihtiyaçlarını karşılayan sosyal programlara sahip olmasını sağlar.